4 Aralık 2020 Cuma

Evlenilecek Kadın - Margaret Atwood

 

Margaret Atwood'u Handmaid's Tale (Damızlık Kızın Öyküsü) dizisi ile tanıdım. Kitabının konusundan yola çıkılarak dizi yapılmış olması ve distopik bir eser olmasıyla dikkatimi çekti. Dizinin ilk sezonunu ilgiyle izledim, hemen ardından kitabını da okudum. Diziden çok daha güzel bir deneyimdi kitabını okumak.

Sonrasında yazarın 24 yaşında yazmış ve yayımlatmış olduğu ilk kitabını okudum. Evlenilecek Kadın. 

Kitapta tüketici davranışları üzerine anket ve araştırmalar yapan bir şirkette çalışan Marian karakteri ve ev arkadaşı Ainsley ile diğer karakterler Len , Joe, Clara, Duncan ve Peter üzerinden kadın olmak üzerine bir hikaye anlatılıyor. 

Kitabın orijinal adı: "The Edible Woman". Yani "Yenilebilir Kadın". Yazar kitabın adına bir şekerci dükkanının vitrinindeki domuz biçimindeki acıbadem kurabiyelerine bakarken karar verdiğini yazmış kitabın önsözünde. Bunu bir sembolizm olarak kullanmış. Ana karakterin yaptığı kekin üzerine süslemelerle kadın resmi çizmesi ve sonrasında şekerden kadının başını vücudundan ayıran çatal darbesini kendisinin vurması bunun işareti.

Kariyerinde fena sayılmayacak bir noktadayken sevgilisi Peter'dan evlilik teklifi almasıyla kendini, insanlığını ve kadınlığını sorgulamaya başlayan karakterimiz, eski arkadaşı, uyumsuz karakter Duncan'ın da etkisiyle kendini bambaşka bir noktada bulur, beslenme tercihlerini değiştirir. Bir yandan da ev arkadaşı Ainsley'le birlikte toplumdaki kadın rolüne biçilen standart kriterlere karşı çıkar. Bir çocuk annesi ve ev sahibi kadın ise yalnız yaşayan bu iki kadına karşı tavırlarıyla toplumun ta kendisi rolünü tek başına üstlenir. 

Okurken çok keyif aldığım, aynı zamanda düşündüren bir kitap oldu, dili çok akıcı. Olay örgüsü insanı şaşırtan cinsten. Tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.

Altı Çizili Cümleler

- Öylesine içimize kapanmışız ki, kendimizden başka kimseyi görmez olmuşuz.

- İnsan ırkının gitgide dejenere olduğunu biliyoruz ve bunun tek nedeni insanların zayıf genlerini hiç düşünmeden sonraki kuşaklara geçirmeleri.

- Kendi kendine acımak bir süre sonra sıkıcı olmaya başlar. Ama bu senin kişisel çıkmaz sokağın, kendin icat ettin, oradan kurtulmanın yolunu da kendin bulmak zorundasın. 

- Eğer bireyler yolu açmazsa toplumlar nasıl değişebilir?

     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder