Aslında Kanadı Kırık Kuşlar ve Kördüğüm kitaplarının devamı ancak tek başına da güzel, akıcı, insanı saran bir hikaye.
Kitabın en başında ana kahraman veya anlatıcı olarak düşünülen karakterin sonunu okuyunca o kitabı daha hızlı bitirdiğimi fark ettim bu kitapla. Daha çekici olduğunu düşünüyorum ve bende daha fazla merak uyandırıyor.
Bu kitapta hikaye Derya'nın anlatmasıyla başlayıp tesadüfen tanıştığı Esra, eşi Hakan, babasının evinde çalışan İbo ve Nebahat, komiser Vural ve diğer karakterlerin kendi ağızlarından anlatımıyla devam ediyor. Bu tarzda anlatımı karakterlerin kendi bakış açılarından dinlediğimi hissettirdiği için daha çok seviyorum. Hem de zekice bölümlendirilmiş olması kitabı daha kolay okunur kılıyor.
İki kadın, Derya ve Esra'nın hikayelerini ben çok sevdim.
Biri evli ve çocuklu, diğeri bekar bu iki kadının dik duruşlarını, toplum içinde yer edinmeye çalışırken radikal kararlar alma çabalarını takdir ettim.
Tesadüfler sonucu çok kısa süreyle bir arada kalmış fakat özellikle birinin hayatının kalan bölümünde bu tanışmanın izlerini hep taşıyacağı hikayeyi çok severek okudum.
Tavsiye ediyorum.
Herkese keyifli okumalar.
Altı Çizili Cümleler
- Denize doğru akarken, birbirine karışan nehirler gibi... Ben seni hiç unutmayacağım, sen beni hiç hatırlamayacaksın.
- Geleceği göremeyen çoğu yaşıtım gibi, ben de gergin ve çaresizdim. Boşuna dememişler, coğrafya kaderdir diye. Sadece kader mi, kederdi de!
- Gerçek hep kocaman bir keşke oluyor.
- Beni hiç düşünme... Hayat bana her koşula uymayı öğretti.